Göğe Yükseliş (Hikaye)

Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) yaklaşık 50 yaşındaydı. Bu yaş, onun için biraz üzgün geçiyordu çünkü bazı sevdiği kişiler vefat edip ölmüştü. Mesela peygamberimizi koruyan amcası bu yıl içinde ölmüştü. Koruyan amcası ölünce Peygamberimizi sevmeyen kişiler Ona kötü davranmaya başladılar. Onun geçtiği yollara dikenler koyuyorlardı. Yoldan geçerken onun başına toprak atıp onunla alay ediyorlardı. Bu nedenle peygamberimiz çok ama çok üzgündü. İşte bu yıla Üzüntü Yılı anlamına gelen “Hüzün Yılı” denmişti.

 

Allah zor zamanlarda sevdiği kullarına hep kolaylık verir. Allah yarattığı kullar içinde en çok Peygamberimizi seviyordu. Bir gece Peygamberimiz evinde uyurken melek Cebrail Peygamberimizin yanına geldi. Onu güzelce uyandırdı. Cebrail yanında Burak adında, ata benzeyen bir varlık getirmişti. Burak çok hızlı, adete uçar gibi gidebiliyordu. Peygamberimiz şaşırmıştı. Cebrail Allah’ın Onunla görüşmek istediğini söylemişti. Cebrail, Peygamberimizi Burak’a bindirdi ve çok hızlı bir şekilde Kudüs’e geldiler.

 

Kudüs çok güzel bir şehirdi. Bu şehirde Aksa isimli bir mescit, yani cami bulunuyordu. Bu camiden gökyüzüne çıkan, görünmez merdivenler ve basamaklar vardı. Peygamberimiz ve Cebrail Burak ile bu camiye geldiler. Peygamberimiz burada namaz kıldı. Sonra da buradaki görünmez merdivenlerden göğe çıktı.

 

Gökyüzüne ulaşan Peygamberimiz burada Hz. Âdem, Hz. İsa, Hz. Musa gibi diğer birçok peygamberle tanıştı ve onlarla sohbet etti. Onlarla yaptığı sohbet ve konuşma peygamberimizi rahatlatmıştı. Son olarak da Allah ile görüşüp sohbet eden Peygamberimiz iyice rahatlayıp mutlu oldu. Üzüntüsü oldukça azaldı.

 

O gece Peygamberimiz Allah ile görüştükten sonra, yine görünmez olan merdivenlerden indi. Burak adlı binek aşağıda onu bekliyordu. Tekrar ona bindi ve uçar gibi evine döndü. Diğer peygamberleri görmek, Allah’ın görmek Onun üzüntünü iyice azaltmıştı.

 

Bu olayı duyan herkes Kudüs’ü çok merak etmeye ve sevmeye başladı. Herkes içinde görünmez merdiven olan bu şehre gitmek ve onu görmek istiyordu. Anne-babalar ve çocuklar bu şehri çok sevdiler ve onu görmek için can attılar. Bu şehre zarar vermek isteyen kötülere karşı da birlik olup Kudüs’ü hep korudular.