Bir varmış, bir yokmuş. Zamanın birinde 3 kutlu mescid varmış.
Kutsal Kabe’ymiş ilki,
Hem Allah’ın eviymiş.
Namaz kılanlarınsa,
Biricik kıblesiymiş.
İkincisinin adı,
Mecsid-i Nebeviymiş.
Kendisi Medine’de
Bir peygamber eviymiş.
Kudüs’ün içindeymiş,
Üçüncü Mescid Aksa.
Bu şehirde büyümüş,
Yüce Peygamber İsa.
Kudüs’ün tam kalbinden,
Göğe merdiven varmış.
Kutlu nebi Muhammed,
Arşa buradan çıkarmış.
Günlerden bir gün…
Kudüs’ün gökyüzünü,
Kara bulut kaplamış.
Birden gelen şimşekler,
Yüksek sesle patlamış.
Kuşlar korkmuş ve kaçmış,
Bilinmez uzaklara.
Çocuklar hep saklanmış,
Güçlü sığınaklara.
Dünyanın çocukları,
Kudüs’ü pek severmiş.
Bitmek bilmez şimşekler,
Hepsini de üzermiş.
Akşam uyku vaktinde,
Eller göğe açılmış.
Güzel güzel dualar,
Kudüs için saçılmış.
O gece büyük bir mucize olmuş…
Allah her bir duayı,
Beyaz kuşa çevirmiş.
Hepsi birden neşeyle,
Bu kutlu şehre girmiş.
Bembeyaz kanatlarla,
Rüzgâr yapmış tüm kuşlar.
Hemencecik kaçışmış,
Kara kara bulutlar.
Artık mavi gökyüzü,
Yeniden aydınlanmış.
Kudüs’ün sokakları,
Çocuklarla donanmış.
Işık dolu 3 mescid,
El ele tutuşmuşlar.
Çocukların gönlüne,
Büyük bir taht kurmuşlar.
Mehmet Teber